Cafe racer ve Scrambler tarza sahip motosikletler normalde fabrika çıkışı olmayan motosikletlerdir. Yani bir nevi Custom motosiklet demeniz mümkün. Ama custom motorlardan tek farkı belli bir akıma ve tarza göre modifiye edilmeleri. Bizce iyi ki bu tarz var! Ve farklı motosikletler yapılmaya devam ediyor.
Scrambler tarzı motosikletler aslında sonradan yapılan bi tarza sahip demek daha doğru bir yaklaşım olur. Tıpkı bu 1988 model Ducati’de olduğu gibi.
Öncelikle sıradan motosikletin dönüşüm işlemine başlandı. Normalde bu halde olan motosikletin parçaları tek tek sökülerek tasarlanan tarza göre modifiye edildi ya da tamamen değiştirildi.
Öncelikle tüm grenajlar sökülerek motosiklet sade bir görüntüye kavuşturuldu. Daha sonra jantlar sökülerek değiştirilmek üzere ayrıldı.
Ardından yakıt deposu sökülerek şeklinde ve renginden değişiklikler yapıldı. Bu sayede Scrambler tarzına daha uygun bir motosiklet yapılması amaçlandı.
Daha sonra motosikletin farları ve egzozları değiştirildi. Spor egzoz yerine daha klasik görünüme sahip sade bir egzoz tercih edildi. Daha sonra direksiyon ve stop lambalarında değişiklik yapılarak boyama işlemi yapıldı.
Direksiyonu ve elcikleri de değiştirilen motosikletin sinyal lambaları elciklerin kenarlarına alındı. Bu sayede klasik ve spor arası bir tarza kavuşmuş oldu.
Daha sonra motosikletin koltuğu sökülerek kuyruk kısmı düzleştirildi. Bu sayede daha rijit bir görüntüye kavuşulmuş oldu. Ardından koltuğun rengi değiştirilerek mavi ve kahve rengi bütünlüğü sağlandı.
Teknik anlamda fazla değişiklik yapılmayan motosikletin sadece karbüratör kısmı değiştirilerek yarış motosikleti sesinin önüne geçilmek istenmiş.
Bir Cevap Yazın